08 Eylül 2015 Salı, 14:57
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milletin geleceğini üç beş teröriste bırakmayız
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milletin geleceğini üç beş teröriste bırakmayız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, YÖK Geneş Kurulu üyeleri ve üniversite rektörlerine hitap etti.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar; 

Bu toplantıyı milletçe üzüntülü ve öfke içinde olduğumuz bir günde gerçekleştiriyoruz. Dağlıca'da yapılan saldırıda 16 askerimizi şehit verdik. bu sabah da Iğdır'da düzenlenen bombalı saldırıda 13 polisimizi şehit verdik. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, milletimize başsağlığı diliyorum.

Şairin dediği gibi ülkede şehitler tepesi boş kalmadı öyle anlaşılıyor ki boş da kalmayacak. Milletimizi bin yıldır vatanımız olarak sahip çıktığımız Anadolu coğrafyasından söküp atmak isteyenler hezimete uğradılar. Bundan sonra da ülkemizin birliğine beraberliğine göz dikenler yine aynı hüsranı yaşayacaktır. Türkiye bizim ortak hayat alanımız, ortak geleceğimizdir. Birliğimize, beraberliğimize sahip çıkmalıyız. Yani yerli olmalıyız. Yerli olmak kendi çıkarlarımızdan vazgeçebilmeyi gerektirmektedir.

"MORAL BOZMAYA YÖNELİK HER TAVIR TERÖR ÖRGÜTÜNE HİZMET EDER"

Ben siyasi rekabetten kaçmadım, kaçmam ama ülkemin geleceği söz konusu olduğunda benim için diğer her şet teferruattır. Herkesin bu anlayışta olmasını temenni ederim. Çok yönlü saldırılarla karşı karşıya olduğumuz dönemde hepimiz bu tavırda olmayız. Moral bozmaya kafaları karıştırmaya yönelik her tavır sadece teröre hizmet eder. Saldırıları kınamayan herkesin bu milletle olan bağında sorun vardır. Sırtını terör örgütüne dayayan, şiddete tercih eden partinin yaşananlarda hiç mi sorumluluğu yoktur? Tayyip Erdoğan fanidir. Bu ülke ve devlet bundan sonraki nesillere lazımdır.

"'ERDOĞAN KAYBETSİN TÜRKİYE NE OLURSA OLSUN' GİBİ AKIL TUTULMASI VAR"

'Erdoğan kaybetsin Türkiye ne olursa olsun' gibi akıl tutulmasına kapılanları görüyoruz. Küçük hesaplar peşinde koşanları kınıyorum. Sadece hizmet edenlere çelme takmanın peşinde olanları da görüyoruz. Şimdi önümüzde 1 Kasım var. 1 Kasım'da milletimiz orada olanların hesabını birilerine soracaktır. Türkiye'nin iktidar partisi kadar muhalefet partilerine de ihtiyaç vardır. Demokrasi gücünü sadece iktidar partisinden almaz. Türkiye'nin medyaya da, aydınlara da ihtiyacı var. Türkiye'nin birliğini beraberliğini geleceğini güvence altına almaya ihtiyacı var. Kendi milletine, onun değerlerine ve gelecek hedeflerine düşmanlık eden partilerle, medya ile aydınlarla yönelebileceğimiz menzil yoktur. İşine geldiğinde terör örgütüne destek veren işine geldiğinde askeri suçlayan siyaset anlayışını kabul edemeyiz. Türkiye bölücü terör meselesini çözecektir.

Son gelişmeler biraz da onun paniğidir. Örgütün verdiği kayıplar binlerle ifade ediliyor. Güvenlik güçlerimizin ve adalet teşkilatımızın çalışmaları ile yapı çökertilecektir.Bizim mücadelemiz teröriste ve terörizme karşıdır. Herhangi vatandaşımızın zarar görmesi bizi şehitlerimiz kadar üzüntüye boğar. Güvenlik güçlerimize yardımcı olarak tahriklere, provokasyonlara gelmeyerek üzerimize düşenleri yerine getirmiş oluruz diye düşünüyorum.

"TERÖR ÖRGÜTÜ ÇÖZÜM YOLUNU KAPATTI"

Biz terör sorununu suhuletle çözmek için her yolu denedik. Önce demokratik açılım dedik, milli birlik ve kardeşlik dedik ardından çözüm süreci, dedik. Çözüm sürecinde açılan eller karşılığını bulmadı. Hemen tüm şehitlerimizin ailesi ile görüştüm. onların acılarını çok yakından biliyorum. Bu acıların yaşanmasını, gözyaşlarının engellenmesi için mücadele verdik ve vermeye devam edeceğiz. Terör örgütü kan dökme yoluna başvurarak arzu ettiğimiz çözüm yolunu kapattı.

Elinde Molotof varsa bu silahtır. Güvenlik güçlerimize silah kullanma yetkisini verir. Bu yasa gereğidir. Terör örgütü silahları ya da devlete teslim edecek ya da beton dökülerek kullanılamaz hale gelecektir. Bunun haricinde görüşülecek, konuşulacak bir şey yoktur. Silahların gömülmesi huzur iklimine kavuşmak açısından adım atacak terör örgütüdür.

Geçtiğimiz günlerde Şemdinli’de olduğu gibi bölge insanı terör örgütüne karşı tavır koyarsa mesele çözüme kavuşur. Çatışmaları başlatan, süreci bitiren terör örgütü ve uzantısı siyasilerdir. Örgüt yöneticilerinin bölge halkının hayatını zorlaştırması için talimat verdiğini bilmeyen yok. Israrla çatışmaları devletin hükümetin hatta şahsımın başlattığı iddiası deformasyondan kara propagandadan başka bir şey değildir.

"SUÇLU ARANACAKSA YER ANKARA DEĞİL, KANDİL'DİR"

Şahsım başta olmak üzeri yıllardır baskının değil, yaşatmanın mücadelesini verdik. Yaptıklarımız ortada. Suçlu aranacaksa bakılacak yer Ankara değil, Kandil’dir. Yaptıkları açıklama ne diyor ‘Biz gücümüzü YPG’den, PKK’dan, PYD’den alıyoruz’ Bunu söyleyenler o partinin eş başkanı bunu söylemeye cüret edecek kadar ortada. Ülkesinin ve milletinin yanında dağdaki teröriste araç yüklü erzak götüren o partinin vekili bayan. Güçlü duruş sergileyemeyen her parti her medya kuruluşu bu sorumluluğa ortaktır.

"ÖNCE ZEHRİ ATIYOR, VİRÜSÜ SALIYOR"

Bir TV programında bana birlikte mülakatı yaptığımız arkadaşımız, 400 vekille ilgili soru soruyor, ben kendilerine taa 7 Haziran seçimleri öncesinde Kırşehir’de yaptığımız törende “400 vekili alacak bir partiyle yeni Türkiye kurulabilir” diyorum. Ve hemen tweetler başlıyor. Basında amiral gemisi olduğunu söyleyenler bu konuda başlıyor. Yani 400 vekil alsaydınız Dağlıca olmayacak mıydı diyor. Bu kadar hedef saptırma olabilir mi? Sen nasıl medyasın?

Ondan sonra 10 dakika geçiyor, kaldırıyor. Ama önce zehri atıyor. Virüsü salıyor. Bu nasıl bir medyada dürüstlüktür. Ondan sonra kalk, e biz aramızda toplantıyı yaptığımız zaman medyada dürüstlük ilkeleri değişmez. Nasıl dürüstlükse?

"BİZ BU DEVLETİ SOKAKTA BULMADIK"

Şu anda yaşanan olaylar, devletin hükümetin, ve şahsımın tercihi değil, tam tersine hiç arzu etmediğimiz halde karşı karşıya kaldığımız bir durumdur. Bingöl üniversitesi rektörünü dinlediğimiz zaman, demek ki üzerimize düşen daha farklı görevler de var. Çünkü orada gerek hocalarımızın, gerek öğrencilerimiz can güvenliğini koruma devlet sorunudur, bunu yapmaya mecburuz. Gereken her yolu ve yöntemi kullanarak çıkaracağız. Milletimize karşı hesap verme sorumluluğumuz bunu gerektiriyor. En büyük güç kaynağımız milletimizin kendisidir.

Türk Silahlı Kuvvetlerimizle, polisimizle, istihbaratımızla çok daha sıkı bir işbirliği içinde yürütülen mücadelenin başarıya ulaşacağından kimsenin şüphesi olmasın. Biz bu devleti sokakta bulmadık. Devletin geleceğini üç beş teröriste, üç beş işbirlikçiye terk etmedik etmeyeceğiz. Terör örgütüyle ve diğer çetelerle mücadele ederken, devletin tüm işlerini de takip edecek, gündemimizdeki işleri hayata geçireceğiz.

Okuyucu Yorumları
Karakese.com | Çukurova Bölgesinin En Güncel Bilgi Sitesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milletin geleceğini üç beş teröriste bırakmayız