İngiltere Büyükelçisi Richard Moore: Suçlamalar gerçek dışı, biz de teröre kurban veriyoruz

İNGİLTERE büyükelçilerine yüklenen algıyı alaşağı edecek boyutta farklı, esprili ve sıcakkanlı... Diplomaside sık rastlanmayan ölçüde sosyal medya kullanıcısı... Hatta Türkçe’yi iyi espri yapacak düzeyde bilen hazır cevapçı... Son dönem gerçekleşen terör olayları, Suriye’de Fırat Kalkanı operasyonu ve El Bab kuşatmasına koalisyonun destek vermediğine ilişkin eleştirileri de kapsayan sorular yönelttim. Bazılarına, “dokun” uygulamamızda da görüleceği gibi mükemmel Türkçe’siyle yanıt verdi.

İngiltere’nin de IRA dahil yaşadığı terör olaylarına atıf yapıp, “Mazimiz Türkiye gibi...” anımsatması yaptı. “Biz de teröre kurban veriyoruz” dedi. Ülkesine yönelik “Teröre destek veriyor” suçlamalarını da “saçma” ve “tehlikeli” bulduğunu söyledi. YPG’nin PKK ile ilişkisini bildiklerini belirtti görüştüklerini de gizlemedi, “Ama silah vermiyoruz. Bu kesin...” diye de altını çizdi. Birleşik Krallık’ın Ankara Büyükelçisi Richard Moore’a sorularımız ve yanıtları şöyle oldu:

ACILARINI BİLİYORUZ: Türkiye çok zor günler geçiriyor. DEAŞ’ın Reina saldırısı, aynı zamanda PKK’nın da İzmir’deki saldırısı var; DHKP-C var. Bu tür saldırıları şiddetle kınıyorum. Çok zor alanda Türkiye terörizm ile mücadele ediyor. Türkiye halkının acılarını paylaşıyorum. İngiltere olarak bu tip terör olaylarını tanıyoruz. Mazimiz de Türkiye gibi... Biz de uzun yıllardır terörizmle mücadele ediyoruz. DEAŞ ve sözde cihatcı gruplar İngiltere’de de saldırılar yapıyor. Yıllarca Kuzey İrlanda’da terörizmle mücadele ettik. Bu nedenle Birleşik Krallık halkı Türkiye halkının acılarını iyi biliyor. Biz de teröre kurban veriyoruz.

İDDİALAR ÜZÜCÜ: Bu saçma iddialar bizim için üzücü, çünkü gerçek dışı. Sosyal medyadaki Beşiktaş’ta patlayan RDX’in İngiltere malı bir patlayıcı olduğu iddiası tam saçmalık. BBC hakkında bir komplo teorisi vardı o da gerçek dışı. Bir Türk internet örgütü “teyid. org” var; bu tip şehir efsanelerini çürütüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında da bu tip hikâyeleri çürütüyor. BBC hakkındaki komplo teorisini ret etti. Neden bu kişiler bu tip şeyleri üretiyor? Belki kötü niyetle, Türkiye’nin en yakın müttefikine karşı kampanya yapan kişiler. Çünkü terörizm konusunda Birleşik Krallık’tan daha iyi bir müttefikiniz ve ortağınız yok. Bu kesin. DEAŞ’a da, PKK’ya da karşı her zaman Türkiye’yi destekliyor, bilgi paylaşıyoruz, çok önemli işbirliği yapıyoruz. Daha da kötüsü, bu kişi ve insanlar eğer buna inanıyorlarsa, bu çok daha endişe verici. Terörizmin kaynağının nerden geldiğini bilmezseniz nasıl önleyebilirsiniz?

NEFRET SÖYLEMİ TEHLİKELİ: Birleşik Krallık’ta ve Türkiye’de aşırı terörist gruplar var. Eğer bunların dış mihraklar olduğunu düşünüyorsanız, nasıl baş edeceğiz? Bu nedenle bu tip saçmalıklara Twitter’da şiddetle karşı çıkıyorum. Çünkü hem İngiltere için tehlikeli ve riskli hem de Türkiye için. Türkiye’nin toplumsal sağlığı için de sağlıklı değil. Bu nedenle bir büyükelçi katledildi (Karlov). Bu tip yabancılara nefret söylemleri oldukça riskli...

PKK TERÖR ÖRGÜTÜDÜR: Son 18 ayda PKK son derece korkunç bir terör kampanyası yürütmekte. Buna rağmen Türk halkı ve özellikle Türkiye’deki liderler bu kampanyanın Türkler ve Kürtler arasında etnik bir çatışma olmadığının altını çok net çizdiler ve vurguladılar. Bu son derece önemli. PKK bir terör örgütü ve Türkiye’deki tüm Kürtleri temsil eden bir örgüt ve kuruluş değil.

KUZEY PYD’YE AİT DEĞİL: (Suriye kuzeyinde, Irak’takine benzer bir Kürt yapısı oluşur mu?) Hiç sanmıyorum. Biz böyle bir oluşumu desteklemiyoruz. Söz konusu bölgelerde herhangi bir devlet kurma, oluşum yapma sözü, hakkı kesinlikle bir başkasına ya da PYD’ye ait değil. Siyasi geçiş sürecine girildiği zaman Suriye halkının bir bütün olarak vereceği karardır. Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü ciddi raporlar yazdı. PYD’nin kontrolleri altında olan bölgeden Kürt kökenli olmayan halkların, insanların çıkarıldığını söyleyen raporlar. Kesinlikle yanında değiliz.

EL BAB İÇİN GÖRÜŞÜYORUZ: (Koalisyon El Bab operasyonuna neden destek vermiyor?) Türk yetkililerin ve Türk tarafının bunalmışlık hissini, sıkıntılarını, hassasiyetlerini çok iyi anlıyorum. Fırat Kalkanı çerçevesinde 40 askerinin şehit olduğunu biliyorum. El Bab’da DEAŞ çok iyi konuşlanmış durumda ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonu yönetirken zorlu bir mücadele ile karşı karşıya olduğunun farkındayız. Ümit ediyorum ki özel yapılacak toplantılarda Türk tarafı ve DEAŞ’a karşı koalisyon ortakları anlaşmaya varacaklardır.

İNCİRLİK SORUNU: (İncirlik tartışması) İncirlik konusunda halka açık bir yorumda bulunmak istemiyorum. DEAŞ ile mücadelede İncirlik önemli rol oynadı. İncirlik’te bizim küçük bir gücümüz var, asıl üssümüz Kıbrıs’ta. DEAŞ ile bu kadar mücadele ederken, koalisyon ortakları içerisinde bir ayrışma bölünme görülmemesi gerektiğine inanıyorum. Ne kadar sıkılsak da bu çabanın ortak tarafları olarak bir araya gelmeli ve koalisyon ortakları sıkıntılarını ve hassasiyetlerini görüşüp anlaşmaya varmalı. Aklın yolu birdir.

KARLOV SUİKASTI: (Rus büyükelçinin öldürülmesinin ardında İngiltere var suçlaması) Ben Andrey Karlov’u bizzat tanıyordum. Ülkelerimizin görüşleri farklı olsa da bizler diplomatız... Bizim ülkemizin böyle vahşi, can sıkıcı bir konuyla suçlanması kabul edilir bir şey değil. Bu suçlamalar gayet üzücü ve stres verici. Türkiye’de daha önce son öldürülen kıdemli diplomat bir Britanyalıydı; Başkonsolosumuz terör saldırısı sonucu hayatını kaybetti. SAÇMA SUÇLAMALAR: Bu tür temelsiz saçma suçlamalar yapmak gerçekten çok tehlikeli. Suikast eyleminin ardından bir kişi ABD Büyükelçiliği’nin önünde silahlı eylemde bulundu. Temelsiz fikirler, nefret duyguları ateşlenirse, teşvik edilirse çok tehlikeli durumlar ortaya çıkabilir. Başbakan Yıldırım çok bilgece çıkış yaparak bu tür şeylerin teşvik edilmemesi gerektiğini söyledi. Kendisine katılıyorum.

KIBRIS’TA ÇÖZÜME DOĞRU: (Kıbrıs için 12 Ocak’ta yapılacak beşli konferanstan beklenti) Sayın Akıncı ve Sayın Anastasiadis gerçekten çözüme varmaya istekliler. Süreci Cenevre’de yapacağımız görüşmelere getirme konusunda başarılı adımlar atmış iki lider. Bu başarılı noktaya birbirlerine güven inşa ederek getirdiler. Annan Planı bir çözüm planının halklara empozesine yönelikti, mevcut süreçte ise iki lider kendi aralarında anlaşmayı yapacaklar, vardıkları noktayı halklarına götürecekler. Annan Planı’ndan sonra yaşananların tekrarlanmasını istemiyoruz. Biz de garantör ülkeler olarak bu sürece eşlik edeceğiz. Bize (tüm garantör ülkelere) düşen görev önümüzdeki 2-3 hafta içinde bu anlaşmanın sağlanması için iki Kıbrıslı lideri ve toplumlarını desteklemek. Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün olduğu gibi Başbakanlık döneminde de Kıbrıs konusunda gerçekten harika bir devlet adamı olarak hareket etti... Ada’daki donmuş çatışmanın sonuçlandırılarak çözüme kavuşturulması Doğu Akdeniz’in istikrara kavuşması açısından büyük bir önem taşıyacak...

Muharrem Sarıkaya, İngiltere Büyükelçisi Moore ile konuştu.

‘RUSLARA İNANMAK İSTERİZ’

Biz, Türk arkadaşlarımız gibi Rusya’nın sözlerine inanmak istiyoruz. Rusların ateşkesin kalıcı olması sözünü verip vermeyeceğinden emin değiliz. Çünkü Esad rejimi ve Şii militanlar saldırılarına devam ediyor. Suriye’nin ortasında ateşkes yok. Fakat Türkiye’nin çabalarını çok takdir ediyoruz.

‘YPG İLE GÖRÜŞMEMİZ ABARTILMAMALI’

(YPG’ye yapılan silah yardımı PKK üzerinden Türkiye’ye geliyor iddiası) Türkiye ile DEAŞ’a karşı koalisyonun mensuplarıyız. Türkiye’nin hassasiyetini anlıyorum. Ateşkes sona erdikten sonra Türkiye, PKK ile ciddi mücadele ediyor. PYD, YPG statüsü oldukça hassas bir konu biliyorum. Birleşik Krallık olarak bunlara silah vermiyoruz. Bu kesin... Bizim ve Türkiye’nin DEAŞ ile mücadelemiz çok önemli. Reina saldırısından sonra bu mücadelenin önemini anlamak zor değil. Türkiye DEAŞ’ı kendi sınırından, Cerablus’tan kaldırdı, El Bab’a kadar gitti... Tabii ki taktik olarak haklısınız, YPG ile bağlantımız var. Fakat bu o kadar önemli bir şey değil. Onu abartmamak lazım...

YPG’NİN, PKK BAĞLANTISINI BİLİYORUZ: YPG’nin, PKK ile bağlantılarını biliyoruz. Bu konuyu inkâr etmiyoruz. Eğer PYD’nin bir dairesine girerseniz, orada Abdullah Öcalan’ın fotoğrafları var. Bu konuda naif değiliz. Bu Suriye’deki karma karışık durumda onlarla da tabii ki zaman zaman görüşüyoruz. Suriye’de Türkiye pozitif rol oynuyor. Halep’in tahliyesine yardımcı oldu.

‘TWITTER’DAN KEYİF ALIYORUM’

TwItter için ayırdığım zaman gündemimin yoğunluğuna göre değişiyor ama Twitter kullanmaktan keyif alıyorum. Twitter kullanmak bana Türk halkıyla doğrudan etkileşime geçme imkânı tanıyor. Fikirlerimi aktarma şansını buluyorum. Bazı takipçilerim fikirlerini feci güçlü bir şekilde ortaya koyuyor. Ama ben tweet’lerimin, Birleşik Krallık’ın görüşlerini, pozisyonunu yansıtmak, Britanyalıların nasıl insanlar olduğunu tanıtmak konusunda bana yardımcı olduğunu düşünüyorum.

TWEET’TE SAMİMİ VE ESPRİLİYİM: Bazen komikliğe varacak kadar saçma olan iddialara ve yorumlara cevap verme imkânı buluyorum. Türkiye’de Britanya ile ilgili olan komplo teorilerini ve şehir efsanelerini alt etme imkânı buluyorum. Twitter da gerçekten samimi, içten, kendiniz gibi olmanız gerekiyor. Sizin hesabınızı başka birisi yönetiyorsa bu herkes tarafından hemen anlaşılabiliyor. Ben karakter itibarıyla esprili bir kişiyim. Karakterimin bu yönünü Twitter’da paylaşmak da ayrıca bir keyif oluyor.