Elini öpen 74 yaşındaki kişiye “Daha çocuk yaşta...” deyince, yarım asrı aşmış bedenime baktım.

Bir de Türkiye tarihini, tüm kesitleriyle berrak bir zihinle anlatan 107 yaşındaki Mehmet Yılmaz’a...

Benden daha diri, atletik ve bedenine karşı da o derece saygılı...

Daha önce yaşamını sürdürdüğü Ordu Gölköy’de telefonla konuşmuştuk.

Atv (all terrain vehicle) motoruyla ilçeye gidip gelmeye devam ettiğinden söz edip “Asfalt yakmaya devam ediyorum” demişti.

Bu kez, Prof. Dr. İsmail Tufan’ın Akdeniz Üniversitesi’nde kurduğu 384’ü kayıtlı, bin 800’ü ise gelecek döneme kayıt yaptırmış öğrencisi olan Tazelenme Üniversitesi’nde karşılaştım.

“Asfalt yakmaya devam ediyorum... Kenan Sofuoğlu ile yarışırım ama üzülmesin diye bitiş çizgisine varırken yavaşlarım...”

Tazelenme Üniversitesi’nin adını duymuştum, öğrencileriyle de önceki gün tanıştım...

Prof. Dr. Tufan, üniversiteye kaydolmak için şartlarının bulunduğunu belirtti...

“Bunlar; 60’ı aşmış olmak, derslere zorunlu devam etmek, erkeklerin kazak örmesi, kadınların da inşaat işi yapması” diye sıraladı...

Üniversite 4 yıllık, eğitim akademik kariyere sahip 30 kişilik öğretim üyesi tarafından veriliyor, master ve doktora programına hazırlanıyor...

Tazelenme Üniversitesi’nde birçoğumuzun dile getirmekten çekindiği gerçekle de yüz yüze kaldım...

Nasıl ki emeklilerin zor şartları geçen seçimde anımsandıysa, Türkiye’nin yaşlı nüfusu sorunuyla da yakında yüzleşilir.

33 BİNİ 100 YAŞ ÜSTÜ

Türkiye’deki yaşlıları en iyi bilen kişi Prof. Dr. Tufan’ın uzun süren saha çalışmaları sonucu ortaya çıkan rakamlara göre, Türkiye’de 100 yaşını aşmış 33 bin kişi bulunuyor...

En uzun yaşayana Aydın Nazilli, Ordu Gölköy ve Sakarya civarında rastlanıyor.

Ancak ihtiyaçlarını kendisi karşılayan sayısı oldukça az; o nedenle motosiklete de binmeye devam eden 107 yaşındaki Mehmet Yılmaz’a önem veriliyor.

Doğum oranı düşerken yaşam uzadığı için de her gün sayılarına yenileri ekleniyor.

Prof. Dr. Tufan’ın araştırmasına göre, Türkiye’deki yaşlı nüfus sayısı 10 milyon 344 bin; 4 milyon 244 bini bakıma muhtaç, 1 milyon 750 bini de yatalak...

2023’te ise yaşlı nüfus 18 milyona çıkacak, 5.4 milyonu bakıma mahkûm olacak.

80 yaş üzerindeki insanla, 5 yaşındaki çocuktan fazla karşılaşılacak.

AĞIR YÜK 50 YAŞTA

Prof. Dr. Tufan, bu aşamada sorunun sinir ucuna dokundu; her ailenin evinde kendimizin ve eşimizin ebeveynleri olan 4 yaşlının bulunduğunu anımsattı.

Kendisi 60-70 yaşını aşmış sağlık sorunuyla uğraşan kişilerin, 80-90 yaşını geçmiş ebeveyniyle ilgilenmek zorunda kaldıklarına dikkat çekti.

Üzerinde durduğu hedef kitle ise 50 yaş kuşağı...

Çoğunluğunun, yakında kendisinin de aynı duruma geleceği ebeveynleri için çözümü yok.

Çünkü yaşlı insana bakmak hem masraflı hem de zahmetli; bundan olsa gerek şiddete uğrayan yaşlı sayısı her yıl artıyor.

Emeklilerin maaşıyla ilgili sorun yaşayan SGK’nın da yeni bir yapılanma olmadığı sürece meseleyi aşma şansı bulunmuyor.

O nedenle Türkiye’nin bu gerçeğiyle bir an önce yüzleşmesi gerekiyor.

Tazelenme Üniversitesi’nin önemi de bu noktada karşımıza çıkıyor...