ERTV ekranlarında yayınlanan Hülya Kaya ile Güne Bakış programının konuğu olan Cumhuriyet Halk Partisi Malatya Milletvekili Adayı Erdem Aslanoğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ortaya çıkan birlik ve beraberlik tablosunun özlenen bir tablo olduğunu belirtti ve “Bu dönem tam da babamın dönemiydi” dedi.   15 Temmuz’da ülkenin çok büyük bir sınavdan geçtiğini belirten Aslanoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü’nün milleti hesap edemediğini söyledi. Aslanoğlu, “15 Temmuz’da ülkemiz çok büyük bir sınavdan geçti. Burada şehit olanlara Allahtan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum. Çok büyük bir iş başardılar. Türkiye’nin artık darbe ile değişmesi değil, darbelere karşı olduğumuzu bütün partilileri, halkı ile ülke olarak hep birlikte gösterdik. Dayanışma denildi, dayanışma yapıldı. Türkiye’de özellikle siyaset o kadar kötü bir hale gelmişti ki. Tamamen iki, üç ayrı kutup olmuştu. Onun arkasından öyle bir ortam düşündüler ki herhalde, yani biz bu işi başarırız durumuna geldiler. Orada bir şeyi, halkımızı hesap edemediler. Türk halkı çok akıllıdır. Türk halkı, ne zaman nerede ne yapması gerektiğini çok iyi bilir. O gün sokaklara inmesi ile darbeye karşı dik durması ve özellikle hükümetin açıklamalarının arkasında muhalefetin de durması CHP ve MHP Genel Başkanlarının “Biz darbeye karşıyız” demesi, insanlara daha da büyük bir şevk verdi. O akşam herkes sokaklardaydı. Bende çıktım, gördüm. Meydanlarda CHP’lisi vardı, MHP’lisi vardı, AKP’lisi vardı. Türk, Kürt, Alevi, Çerkez herkes sokaklardaydı. Demek ki biz ülke olarak birleşince çok güzel oluyoruz. Ben onu görüyorum. Yenikapı’daki o birliktelik de çok güzel bir görüntüydü. Genel olarak hep AK Parti üzerinden konuştu, insanlar ama biliyorum ki bizim genel başkanımızın bende oraya gideceğim kararını vermesinden sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin tüm bireyleri de Yenikapı’da bulundu. Ondan önce de Taksim’de Cumhuriyet Halk Partisi önderliğinde bir miting düzenlendi. O mitingde de AK Partililer vardı, MHP’liler vardı. Bizde oradaydık, herkesi gördük. Özellikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun oraya gelişinde çiçeklerle karşılanması, bu birliktelik çok güzel bir görüntü” ifadelerini kullandı.     “Birlik ve beraberliğin bozulduğunu düşünmek doğru değil, tabi ki her şeye evet denmez” ifadelerini kullanan Aslanoğlu, “Ülkemizde siyaset yapılır ama siyaset yaparken birbirimizi kırmadan yapmalıyız. Tabi ki her şeye evet denmez. Şimdi ülkemizde şöyle bir algı oluştu; Ülkemizde insanlar birlik beraberlik bozuluyor mu? diye düşünüyor, birlik beraberlik bozulmuyor. Ama insanlar her şeyin farkında. Hükümetin her yaptığına da bizim evet deme şansımız yok. Geçenlerde Genel Başkanımız özellikle söyledi. Arada çok fazla masum insanlar da gidiyor. Çoğu görevinden açığa alınıyor, birçoğu tutuklanıyor diye çok büyük tepkiler gelmişti. Ama geçenlerde Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayip Erdoğan kendisi de söyledi. At izi it izine karıştı diye bir cümle kullandı. Bunun farkında olması da bizi çok mutlu ediyor. Bunun farkında olunması, insanların sahiden gerçek hukukla yargılanması güzel bir şey. Bir suçu varsa tabi ki alın kardeşim ama bir suçu yoksa yapmayın. Öyle hikayeler duyuyoruz ki insanın inanası gelmiyor. Mesela bir tane emekli öğretmen, ev alıyor. Ev alırken diyorlar ki belli bir miktarı cemaatin bankalarından birine yatıracaksın adamda gidiyor, mecburen parayı oraya yatırıyor. Parayı oraya yatırdı diye, kendisi, hanımı, gelini hepsi şu anda açığa alınmış durumda. Böyle insanlarda var. Yani cemaatle herhangi bir bağı olmayan, bu grupla pek içli dışlı olmayan insanlar da belli sebeplerden dolayı suçlanıyorlar. Ben inanıyorum ki her şey elbette ortaya çıkacaktır. Hep birlikte bu haksızlıkların da, hukuksuzluklarında karşısında durmalıyız. Hükümetimizde bunun farkında olacaktır” diye konuştu.   “TÜM DÜNYA TÜRK HALKINI ÇOK İYİ TANIYOR VE BİLİYOR” Dünyanın Türk halkını tanıdığını ve bugüne kadar verdiği mücadeleleri bildiğini belirten Erdem Aslanoğlu, “Allah korusun darbe gerçekleşmiş olsaydı. Bu ülkede ne AK Parti, ne CHP, nede MHP kalırdı. Birbirimizle bir olduğumuz zaman, bütün bunların üstesinden geliriz. Dünya bunu biliyor. Türk halkının daha önce vermiş olduğu o büyük mücadeleleri biliyor. Çanakkale’de verdiği mücadeleyi biliyor, Kurtuluş Savaşı’nda verdiği mücadeleyi biliyor. Son günlerde 15 Temmuz’dan sonra, özellikle Yenikapı’daki mitingden sonra herkes “Birleşince çok güzel oluyorsun Türkiye” diye konuşmaya başladı. Siyasetteki bu sevgi ortamının daha da büyütülmesi lazım. Bazı kesimler hiç olmayan cümleler kullanıyor. Ama özellikle bu aralar herkesin sağduyulu olması lazım. Birlikte olmamız lazım. Yani bu durum aşılmayacak bir şey değil. Biz birlikte olunca aşamayacağımız hiçbir engel yok” dedi.   “BU DÖNEM TAM DA BABAMIN DÖNEMİYDİ” “Bu dönem tam da babamın dönemiydi” diyen Aslanoğlu, şöyle konuştu;  Ayrışmış durumlarda, hükümet ile iktidarın tamamen birbirine girmiş olduğu dönemlerde bile birçok hizmet yaptı. İktidar eliyle yaptı çoğunu. Sonuçta Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili olarak sen istediğini gidip mecliste çıkartamazsın. Bunu herkes bilir. Mevlüt Aslanoğlu plan ve bütçe komisyonunda bir öneri getirdiği zaman, Malatya ile alakalı kendisi imzalamazdı, götürürdü AK Parti milletvekillerine kardeşim şunu imzalayın derdi. Onlar imzalardı, kanun öyle geçerdi. Şimdi düşünüyorum, şu siyasi ortamda, bu birlik ve beraberlik ortamı ne kadar sürer o da ayrı ama, Türkiye’de birlik ve beraberlik ortamı sağlandığı zaman, keşke dedim, şimdi yaşasaydı, bu ortamı görseydi. Çünkü bu dönem tam da babamın dönemi dedim.   BABAM BANA ÇOK GÜZEL BİR MİRAS BIRAKTI Babam bana öyle bir miras bıraktı ki, her yerde başım dik bir şekilde dolaşabiliyorum diyen Erdem Aslanoğlu, sözlerine şöyle devam etti; “Çoğu insan şaşırıyor. Bazı toplantılarda, bazı buluşmalarda, bazı ortamlarda AK Parti teşkilatı, bakanlar olsun, belediye başkanları olsun karşılaşınca orada birçok insan varken Sayın bakan dönüyor bana “Oğlum sen neredesin, niye bana uğramıyorsun diyor. Bu sefer insanlar şaşırıyor. Çünkü ben Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili adayıyım. Bir gün MASTÖB’de bir ortamda AK Partili gençler dönüp bana biz anlayamadık, bizimkilerden daha çok sana bir ilgi oluyor. Allah razı olsun babam bana böyle bir miras bıraktı. Çok güzel bir miras, her yerde başım dik bir şekilde dolaşabiliyorum. Evet siyasete böyle girdim. Aynı bu çizgide de devam ediyorum. Seçim sürecinde de böyle, ne polemiğe girmek istiyorum nede başka bir şey. Çünkü babamın ana amacı hizmetti. İnsanlara hizmet etmekti. İnsanlara faydalı olsun, Malatya’ya faydalı olsun, Türkiye’ye faydalı olsun, bu gibi işler yapmaktı. Siyasi polemiklerle partinin içerisinde yıldızın parlayabiliyor. Sonuçta sen insanlara hizmet etmedikten sonra partinin içerisinde kendini yükseltsen ne olur? Ben babamdan böyle gördüm, bende onun için uğraşıyorum. Tabi ben milletvekili seçilemedim. Ama ben siyaseti bırakmadım. İstanbul’da birçok yerde çalışmalarım devam etti, orada da Malatyalılar ile bir aradayım. Ben aday olduktan sonra çocuk falan demiş birkaç kişi. Benim iki tane çocuğum var, bilgisayar mühendisiyim. Birçok yer gezdim, dünyada da birçok yer gezdim. Hemen hemen herkesi tanırım. Ben seçilemedim ama ben buradan giderken, insanlar “Bu Mevlüt Aslanoğlu’nun oğluymuş” dediler. İşte ben buna çok mutlu oldum. O yüzden ben siyasete devam ediyorum. Olur yada olmaz bu kaderimizde varsa zaten olur. Ben siyasette bir yere geleceğime inanıyorum ve o yönde ilerliyorum. Burada nasıl ki babamın adı her sokakta her köşede konuşuluyorsa, benimde konuşulmasını istiyorum ve bir gün konuşulacağına da inanıyorum.   ARTIK MALATYA İÇİN ÇALIŞIN, BİR VE BERABER OLUN
Aslanoğlu, artık Malatya için çalışılması gerektiğini belirtti ve “Malatya’nın çok eksiği var Malatya’ya bir devlet hastanesi daha yapılması lazım. İkinci üniversitenin şu anda konuşulması değil, çoktan yapılmış olması lazım. Artık siyasilerin Malatya için çalışması lazım. Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Bülent Tüfenkci’nin bakan olması Malatya için önemli tabi ki. Hatta sayın bakan elini taşın altına koymuş ve Malatya için uğraşıyor, çabalıyor. Ama birlik ve beraberlik olması lazım. Herkesin elini taşın altına koyması lazım” diye konuştu.     SİYASİLER SİYASETİNİ YAPSIN, FETÖ’CÜLERDEN SİZE NE KARDEŞİM! Malatya’da FETÖ’den cezaevinde yatan kurum müdürleri için siyasilerin araya girdiği iddiaları ile ilgili de Aslanoğlu, “Yargı da polis de bu iş üzerinde çok güzel bir şekilde çalışıyor. Ama işini yapanların da üzerinde bir baskı var. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da söylediği gibi at izi it izine karıştı, kimin ne olduğu belli değil. Bunun ana baş ayaklarını almadığınız sürece bu böyle devam eder. Mesela siyasete girilmedi daha. Siyasilerden bu örgütle bağlantılı olanlarda olabilir, bunlarda muhakkak açığa çıkacaktır. Ben bu örgütü çok bilmemem, yapılarının çok dışındayım. Malatya’da siyasette var mıdır böyle kişiler çok bilmem. Çok isim konuşuluyor, bazısı doğru olabiliyor, bazısı yanlış olabiliyor. O yüzden ben bir şey söyleyip de kimseyi bu örgütle bağlantılıdır diye suçlayamam. AK Parti’de biri diğerine karşı kin besliyor, bu FETÖ’cüdür diyor. Ben seni içeri attıracağım diyor. Yargı, polis ve Cumhurbaşkanı çok büyük bir kararlılıkla bu olayın üstüne gidiyor. Bunları ortaya çıkarmaları lazım. Kim nedir, ne değildir gözünün yaşına bakılmadan, sahiden delilli bir şekilde var ise ilişkileri alınması lazım. Ben bu konunun siyaset ayağına girilene kadar da çok bir şey yapıldığına inanmıyorum. CHP’nin içinde FETÖ’cü var mıdır? Bu biraz zor. Çünkü CHP’nin içerisinde bu şekilde barınmak çok zor ama var mıdır, yok mudur bilemiyorum. Köşe yazarları, gazeteciler yazdıkları her şeye dikkat etmelidir. Kimseye iftira atmamalıdır. Varsa bir delilleri ortaya çıkarmalıdırlar. Makam, mevki, para bunların hepsi gelip geçici şeyler. Hepimiz bir gün ölüp gideceğiz. Ama önemli olan öldükten sonra arkandan iyi konuşulmasıdır. Amel defteri hep açıktır çünkü. Makam, mevki ve para için bir şeyler yapanlar şu anda hep cezaevindeler. O yüzden hayatta hep doğru ve düzgün olmak lazım. Herkes yerini bilecek. Bizim genel başkanımızın bir sözü vardır, “Riyakat.” Riyakat ile bir yere gelindikten sonra şartlar daha da düzelir. İşi bilenler işin başına geçtikten sonra her şey yolunda ilerler zaten. Malatyalı çoğu kurum müdürü şu anda cezaevinde. Birilerinin ne kadar verimli yada verimsiz olduğu o ilden anlaşılır zaten. Siyasetçilerin bu tür durumlara karışmaması lazım. Bir yere atanan müdürden siyasetçiye ne? Siyasetçi gitsin siyasetini yapsın. Şehrine, memleketine yararlı işler yapsın. Mevlüt Aslanoğlu gibi hizmet yapsınlar ve bununla konuşulsunlar” ifadelerini kullandı.