Park Üniversitesi Öğretim Üyesi ve “Küresel Barış Gazeteciliği Merkezi” Direktörü Prof. Dr. Steve Youngblood, barış gazeteciliğinin kullanılan sözcüklerle başladığını ifade etti.
Amerikan Konsolosluğu tarafından finansa edilen İstanbul Üniversitesi İletiş Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü ile ABD Park Üniversitesi tarafından ortaklaşa düzenlenen 'Barış gazeteciliği etkinliği ve Suriyeli mültecilerin raporlanması' semineri, düzenlenen açılış töreniyle başladı.
"ALAN ÇALIŞMALARI YAPACAĞIZ"
Projenin koordinatörlüğünü de yapan İstanbul Üniversitesi İletiş Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Pembecioğlu, dünyanın dönemeye başladığı günden beri temel olarak iki sorunla karşılaştığını, bu sorunlarının birincisinin iletişim, ikincisinin ise eğitim olduğunu kaydetti.
Pembecioğlu, düzenlenen seminer kapsamında barış gazeteciliği ilkelerini değerlendireceklerini ifade ederek, barış gazeteciliğinin ne olduğunu, ne olması gerektiğini, gerçekleşmekte olan iyi uygulamaları ele alacaklarını anlattı.
Gerçek olaylarla, gerçek insanların hikayelerini anlatabilmek üzere alan çalışması da yapacaklarını dile getiren Pembecioğlu, alan çalışmalarını eğitime katarak, dış dünyayla nasıl paylaşacaklarını değerlendireceklerini kaydetti.
"İÇERİSİNDE 'BARIŞ' GEÇEN HER KELİME DEĞERLİDİR"
Malatya İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Selma Karatepe ise, Malatya'nın kardeşliğin ve birlikte yaşamanın tahammülünde en önemlisi barışın sosyal bir hayat içerisinde nasıl olması gerektiğinin yüzyıllar boyunca kendisine şiar edinmiş bir şehir olduğunu ifade etti.
Karatepe, içerisinde barış geçen her kelimenin değerli olduğuna dikkat çekerek, "İçerisinde barış geçen her kelime önemsenmelidir. Özellikle söz konusu olan gazetecilik ise bu değer daha da katlanmaktadır. Tek bir mesajı aynı anda milyonlarca kişiye aktarabilme yetisine sahip olan gazetecilik mesleği, en çok 'barış' kelimesini önüne aldığında anlam kazanmaktadır. Yaşadığımız coğrafyanın yapısı gereği barış kelimesinin ne ifade ettiğini dünya üzerinde en iyi biz biliyoruz" diye konuştu.
"KAMPTA 7 BİN 866 MİSAFİR BULUNUYOR"
Malatya İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Hamza Demiralp, seminerde Malatya Beydağı Konteynır Kent hakkında detaylı bilgiler aktardı.
Demiralp, kentte 10 bin kişi kapasiteli, 2 binden fazla konteynırın bulunduğunu kaydederek, 12 Haziran 2013'ten itibaren Suriyeli sığınmacıların kabulüne başlandığını anımsattı.
Malatya Beydağı Konteynır Kentin 433 bin metrekare alan üzerinde kurulduğunu ifade eden Demiralp, kentte 6 mahalle, 7 cadde ve 118 sokağın bulunduğunu belirtti.
Demiralp, "Malatya Beydağı Konteynır Kentte bin 507 konteynır dolu, 493'ü ise boş durumda. Tesisimize 9 bin 933 misafir kayıt yaptırmış olup, 7 bin 866 misafir bulunmaktadır" dedi.
"SURİYELİ MİSAFİRLERİN BEKLENTİLERİ DAHA NET ORTAYA ÇIKACAKTIR"
Vali Süleyman Kamçı da, Bildiğiniz gibi ülkelerinde yaşanan elim hadiseler nedeniyle mağdur olan Suriyeli kardeşlerimize kucak açan devletimiz, bu kardeşlerimizin bir kısmını da Malatya halkına emanet etmiştir. Malatya halkının misafirperverliğini sunduğu kardeşlerimize, bizler de devletimizin şefkat elini uzatmaktan büyük bir memnuniyet duymaktayız" dedi.