
“Frensiz kamyon sistemidir”
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, “Önümüze konan başkanlık sistemi değildir, bu meclisin ve yargının doğrudan doğruya başkana bağlandığı son derece antidemokratik, frensiz kamyon sistemidir” dedi.
Eğitim-İş ve Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından düzenlenen ‘Anayasayı tartışıyoruz’ konferansına katılmak için Malatya’ya gelen Feyzioğlu, basın toplantısı düzenledi.
"AYNI GEMİDEYİZ"
Gazetecilere 1 Nisan şakası yapan Feyzioğlu, “Toplantıların kalanını maalesef iptal etmek zorundayız. Sabahleyin sayın cumhurbaşkanı telefon ettiler, ‘Siz, Süheyl Batum ve Yusuf Halaçoğlu ile birlikte anayasanın tehlikelerini dile getiriyorsunuz. Bunu da ben bizzat sizlerden dinlemek istiyorum’ dediler. Elbette devlet davet ettiğinde gidilir. Biz, bulabildiğimiz ilk uçakla akşamüstü görüşmek üzere gidiyoruz. Bunu çok olumlu bir görüşme olarak görüyorum. Bunu da ilk kez tüm Türkiye’nin sizden duymasını arzu ettim. Tabi ki 1 Nisan şakası ama güzel bir nisan dileği olarak bunu geçirelim. 2007’deki balkon konuşmasının 2017’de hayata geçtiği bir 1 Nisan hayali olarak düşünün. Çünkü söylediklerimiz o kadar ciddi ve önemli konular ki en azından söyleyen kişilerin ve makamların geçmişleri, yaptıkları her uyarının yıllardır doğru çıkmış olması, bu uyarılarında dikkate alınmasını herhalde gerektiriyor. Biz dilerdik tabi sayın cumhurbaşkanının davet edip bizi dinlemesini. Bizim kişisel bir talebimiz olmaz bu konuda rahat olsunlar. Tek talebimiz olur Türkiye’nin milli bir meselesinde yanlış yapılmaması çünkü aynı gemideyiz” dedi.
“MALATYASPOR’UN ŞAMPİYONLUĞA KOŞUŞUNU HEYECANLA İZLİYORUM”
Feyzioğlu, Malatyaspor’u takip ettiğini belirterek, “Malatya’da olağanüstü bir heyecan durumu var, acaba biz geldik diye mi dedim. Tabi bizim gelmiş olmamızın da bir heyecan yarattığını söyleyebiliriz ama Malatya-Elazığ maçının heyecanı Malatya’yı sarmış. Ben, maç Malatya’da oynanacak diye düşünmüştüm ama İstanbul’da oynanıyormuş en kısa zamanda Malatya stadının da tekrar açılmasını diliyorum. Malatyaspor’a da başarılar diliyorum. Sanıyorum ki önümüzdeki dönemde üst ligde göreceğiz. Malatya’ya da bütün takımlar gelecek, tabi bu çok önemli bir fırsat. Elazığspor’a da başarılar diliyorum. Malatyaspor’un şampiyonluğa doğru koşuşunu da heyecanla izliyorum” ifadelerini kullandı.
“CUMHURBAŞKANI’NIN NASIL TARAFSIZ OLACAĞI ZİRVEYE ÇIKMIŞTIR”
Malatya’nın iki cumhurbaşkanı çıkardığına dikkat çeken Feyzioğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Rahmetli Özal’ı gelip, Malatya’da anmamak olmaz. Özal farklı bir siyasi kimlikti. Haksız yere olduğunu düşünüyorum, çok hırpalanmıştı. Onun dediklerini belki biraz daha sükûnetle dinlemiş, anlamış olsaydık ve kendisine etrafındakiler daha doğru bilgilendirmeler yapmış olsalardı, Türkiye’ye çok daha faydalar sağlayabilirdi. Hukuk’u rahmetli Özal bir engel olarak görmeyip, hukuk kuralları çerçevesinde de bu hizmetlerin tamamının daha kalıcı olarak yapılabileceğini daha berrak olarak görmüş olsaydı, biz çok daha başka noktalarda olurduk. Ama Özal’ın hizmetleri unutulmaz. Rahmetli Özal’ın cumhurbaşkanı olduktan sonraki tutumu da her ne kadar çok yeni bir uygulama olsa da yani bir siyasi partinin genel başkanlığından cumhurbaşkanlığına geçişin; ihtilaller sonrası Türkiye’de ilk örneği de olsa güzel anekdotlarla doludur. Özal, toplumla birlikte siyasi partinden ayrılmış, tarafsız cumhurbaşkanı nasıl olunuru deneme yanılmayla bulmuştur. O dönemin uygulamalarından dersler alınması gerekir. Rahmetli Demirel’le de tarafsız bir siyasi parti genel başkanlığından gelip,
cumhurbaşkanının nasıl tarafsız olunabileceği artık zirveye çıkmıştır. Körfez Harekatında Anavatan partisinin içinden gelen bir cumhurbaşkanı olmasına rağmen Türkiye, Körfez Harekatına ordularıyla dalıp, bir büyük felaketin eşiğinden parlamenter demokrasi sayesinde kurtulmuştur. Eski partisinin başbakanı ile sayın cumhurbaşkanı, meclis konuşa konuşa, görüşe görüşe ortak akıl oluşturmuşlardır. Parlamenter hükümet sistemi ortak aklın oluşabilmesini sağlayabilen bir yapıdır. Kontrolsüz tek kişi söz konusu olduğunda ortak akıllar oluşmaz. Rahmetli İnönü’nü de anmak lazım. Onun üzerinden büyük haksızlıklar yapıldığını düşünüyorum. Malatya, iki cumhurbaşkanı çıkarmış bir kent, bu her kente nasip olmaz. Rahmetli İnönü tek parti döneminin, rahmetli Özal ise çok partili demokratik bir hayatın cumhurbaşkanı olarak partili genel başkanlığından tarafsız cumhurbaşkanlığına adaptasyon süreci geçirip, bize örnek olmuş bir cumhurbaşkanıdır. Rahmetli İnönü’nün de bütün haksızlıklara rağmen kendi isteğiyle, kendi girişimiyle Türkiye’yi çok partili siyasi hayata geçirdiğini unutmamak lazım ve girdiği seçimi kaybettiğinde etrafındakiler üzülürken, ‘siz biliyor musunuz bu aslında benim en büyük zaferimdir’ demiştir.”
“BİZ ANAYASAYI ANLATIYORUZ, KAMPANYA YÜRÜTMÜYORUZ”
Feyzioğlu, anayasayı anlatmak isteyenlerin salonlarının iptal edildiğini ileri sürerek, şunları söyledi: “Valilerden kaymakamlara kadar pek çok ilde iktidar partisi temsilcileri gibi davranmaya başlamaları, salonların iptal edilmesi bir baskıdır. Bu, anayasayı anlatmak isteyenlere de baskıdır. Biz anayasayı anlatıyoruz, kampanya yürütmüyoruz. Bazıları haklı olarak hayır propagandası yapıyor, bazıları evet propagandası yapıyor. Niçin bu anayasaya ‘evet’ verilmesi gerektiğini, üstelik gerekçe bildirmeden söyleyenlere her türlü imkan sağlanıyor ama anayasayı anlatmaya gayret edenlerin salonları iptal ediliyor. Hayır oranının önemli ölçüde yüksek olduğunu görüyorum. O siyasi iktidar tarafından da herhalde anketlere döküldüğünde görünüyor ve öfkelendiriyor.”
“BİZİM İÇİN ORTAK PAYDA ADALET”
Anayasa değişikliğine karşı olduklarını ifade eden Feyzioğlu, “Biz, Türkiye’de her vatandaşımızın etnik kimliği ne olursa olsun, mezhebi ne olursa olsun, inancı ve siyasi duruşu ne olursa olsun kanun önünde eşit muamele görmesi için mücadele ediyoruz. Bizim için ortak payda adalet. Bunun içinde yargının bağımsız, tarafsız, hesap verebilir olmasını istiyoruz. 80 milyonu Türkiye’de buluşturacak olan adalet paydasıdır, başka bir paydada 80 milyon buluşamaz. Çünkü vatandaşlarımız ancak kendilerini hukuki güvenlik içerisinde hissederlerse, devletlerine tam anlamıyla bağlı olurlar ve bu devletin vatandaşı olmaktan da gurur duyarlar. Hastanede sıra beklemiyoruz, ben buna minnettarım. Sağlıktaki gelişmelerden çok mutluyum ama sağlık personelinin hastaları para kaynağı olarak görmeye başlamasına zorlayan performans sistemi sebebiyle vatandaşlarımızın artık gerçek anlamda sağlık hizmeti almadığını, iyi binalarda, daha gelişmiş aletlerde ama daha müşteri muamelesi gördüğünü izleyip, üzülüyorum. Bunu düzeltmesini de iktidardan bekliyorum. Boğazın iki kere alttan geçilmesiyle gurur duyuyorum, keşke teknolojisini kendimiz üretebilseydik. Osmangazi Köprüsüyle, boğazın köprüleriyle, hızlı trenimizle gurur duyuyorum, duble yollarla gurur duyuyorum. Hizmetlerle gurur duyuyoruz. Bu teknolojilerin Türkiye’de yapılabilmesini arzu ediyoruz. Ama iş adalete geldiğinde her şeyin düğümlendiği yer orası, her şey adalette düğümleniyor. Siz kanun önünde herkese eşit davranacaksınız. Biz, bu anayasa değişikliğine son derece karşıyız. Önümüze konan başkanlık sistemi değildir, bu meclisin ve yargının doğrudan doğruya başkana bağlandığı son derece antidemokratik, frensiz kamyon sistemidir” iddialarında bulundu.